
Salih Agir Qoserî: Avrupa’daki Kürt edebiyatı sürgün üzerinden yaratılmıştır, diaspora üzerinden değil
19.10.2025Modern Kürt edebiyatının en önemli isimlerinden Arjen Arî, ölümünün 13. yılında Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anıldı. Anma törenine Arî’nin ailesi, dostları, çok sayıda Kürt yazar ve şair katıldı. Katılımcılar, Arî’nin mezarına karanfiller bırakarak, onun şiirleri ve edebiyata katkılarını andı.
“Arjen Arî, dağlarında ve şiirlerinde yaşıyor”
Anmada konuşan Armanc Dayan, Arjen Arî’nin bıraktığı mirasın Kürt edebiyatında hâlâ canlı olduğunu vurguladı:
“13 yıl önce Arjen Arî yükünü aldı ve aramızdan ayrıldı ama şiirleriyle hâlâ aramızda. Bana göre Arjen Arî gitmedi, dağlarında, yurdunda, şiirlerinin ardında yaşıyor.”
Şair Berken Bereh ise Arjen Arî’yi bir “modern pren” olarak tanımladı:
“O sadece bir şair değildi; yaşam tarzı, kıyafeti, gelenekleriyle yurdunda bir prens gibi yaşadı. Dağlarımız Arjen oldu, Arjen dağlarımız. Peşinde çok sayıda genç onun izinde yürüyor.”
“Beyaz yüzlü bir dağdı”
Arjen Arî’nin kardeşi Nejla Arî, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“O sadece erkek kardeşim değildi. Onun şiirlerinin genç kuşaklar tarafından okunması ve paylaşılması bizi mutlu ediyor.”
Kürt PEN Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Fidan ise Arjen Arî’yi Kürt şiirinde “beyaz yüzlü bir dağ” olarak nitelendirdi:
“Bir söyleşisinde ‘Elime kalemi aldığımda dağ dağ geziyorum’ demişti. Arjen Arî şiirlerinde olduğu kadar ruhunda da beyaz dağların şairiydi.”
Kürt edebiyatında kalıcı izler bıraktı
1949 yılında doğan Arjen Arî, “modern Kürt şiirinin öncülerinden” biri olarak kabul ediliyor. Eserlerinde doğa, özgürlük, aşk ve halkının kimliğini işleyen Arî, Kürt dilinin modern şiir formuna katkısıyla edebiyat tarihinde özel bir yere sahip.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da sevenleri, onun şiirleriyle yeniden buluştu.
“Arjen Arî, yalnızca bir şair değil; bir kuşağın sesi, bir halkın belleğidir.”






