İspanyol yazar Michel del Castillo’nun “Gitar” adlı romanı, usta tiyatro yazarı Semih Çelenk tarafından tiyatroya uyarlanarak “Çirkin” ismini aldı. Bu etkileyici hikâye, Kürtçeye Hacı Zeyrek tarafından çevrilerek “Kirêt” adıyla sahneye taşındı. Oyun, Diyarbakır’daki Mordem Sanat Merkezi’nde tiyatrocu Veysel Aslan’ın yorumuyla seyirciyle buluşuyor.

Tek kişilik bir yüzleşme: Veysel Aslan ile “Kirêt”

Veysel Aslan, tek kişilik performansında “çirkin” kavramının yalnızca fiziksel bir görünüm değil, aynı zamanda toplumun dayattığı önyargılarla şekillenen bir etiket olduğunu gözler önüne seriyor.

“Çirkin aslında bir iyi olma halidir” diyen Aslan, oyunda toplumdan dışlanan, aşağılanan, hor görülen ve yalnızlaştırılan bir bireyin iç dünyasına, mücadelelerine ve iyi kalma çabasına hayat veriyor.

Oyunun konusu: Öteki olmanın hikayesi

“Kirêt”, doğuştan çirkin olduğu için toplum tarafından dışlanan bir çocuğun hikâyesini konu alıyor. Bu çocuk, aşağılanıyor, hor görülüyor, yalnızlaştırılıyor… Ancak tüm bunlara rağmen, içindeki iyiliği korumaya çalışıyor. Oyun şu soruların etrafında örülüyor:

Ne kadar çabalarsanız çabalayın, toplumsal önyargılar değişebilir mi?

Yoksa önyargılar sizi tamamen şekillendirip hayatınızın yönünü belirler mi?

Sanat, toplum dışı bırakılan bir bireyin sesi olabilir mi?

“Kendi olmak” günümüz dünyasında neden bu kadar zor?

Çirkin: Bir sevgi ve direniş hikayesi

“Çirkin”, sadece bir karakter değil; aslında herkesin içinde taşıdığı ötekiyle yüzleşme hâlidir. Michel del Castillo’nun kaleminden çıkan bu derinlikli metin, insanlığın iyi olma hâlini, sanatın dönüştürücü gücünü ve toplumsal kabullerin sorgulanmasını sahneye taşıyor.

 “Kirêt” ile ayna tutulan bir gerçeklik

Kirêt, toplum dışına itilen bir çocuğun sesi olurken, seyircisine de şu mesajı veriyor: Gerçek güzellik, görünüşte değil; iyiliği koruma çabasında saklıdır. Veysel Aslan’ın güçlü performansıyla hayat bulan bu oyun, hem sahne hem insanlık adına iz bırakıyor.