Bilge Kutlu, hem ressam hem de heykeltıraş kimliğiyle dikkat çeken bir sanatçı. Sanat hayatına resimle başlayan Kutlu, zamanla taşı keşfettikten sonra kendini heykel sanatında ifade etmeye başladı.
Bugün İstanbul’da yaşayan Kutlu, özellikle kadın temalı eserleriyle dikkat çekiyor. Eserlerinde genellikle şiddet gören ya da güçlü kadın figürlerini işliyor.

Taşa hayat veren bir kadın

Kutlu, taşa yalnızca şekil vermiyor, aynı zamanda onun ruhunu hissediyor.
Taşla kurduğu ilişkiyi şöyle anlatıyor:

“Taşın kendi içinde bir ruhu var. Bazen ben taşa yön veriyorum, bazen de taş beni yönlendiriyor. Bu, karşılıklı bir denge.”

Sanatını bir nevi içsel bir anlatım biçimi olarak gören Kutlu, özellikle Kürt kadınlarının gücünü yansıtan yeni bir seri üzerinde çalıştığını belirtiyor.

“Kadın Temalı Yarım Kalmış Portreler Sergisi” yolda

Bilge Kutlu’nun bir sonraki projesi, “Kadın temalı yarım kalmış portreler” sergisi.
Bu sergide, tamamlanmamış gibi görünen ama aslında güçlü bir hikâye anlatan portreler yer alacak.

“Ben bir kadınım. İkincisi ben bir Kürt’üm. Üçüncüsü Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorum. Kadına ve Kürt’e şiddetin bitmediği bir yerde, ben de derdimi anlatıyorum.”

Kutlu, doğrudan şiddete uğramamış olsa da bu meseleye sanatıyla sessiz kalmamayı seçtiğini vurguluyor.