Genç kuşak Kürt müzisyenler arasında öne çıkan isimlerden biri olan Berfin Aktay, müzikle kurduğu bağın köklerini ailesine, özellikle de babasına dayandırıyor.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde doğan Aktay, lise yıllarında seslendirdiği “Canda” adlı şarkıyla dikkatleri üzerine çekti. Lise eğitimini tamamladıktan sonra profesyonel müzik eğitimi almak için Diyarbakır’a yerleşti.

Müzik yolculuğu Diyarbakır’da başladı

Berfin Aktay, Diyarbakır’da bulunan Cegerxwin Kültür ve Sanat Merkezi’nde müzik eğitimi alarak sahneye ilk adımlarını attı. Buradaki deneyimi, onun hem teknik hem de kültürel olarak gelişmesini sağladı. 2017 yılında sanat yolculuğunu bir adım daha ileriye taşımak için İstanbul’a yerleşti.

İTÜ’de Akademik müzik eğitimi

İstanbul’da, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda Müzik Teknolojisi – Ses Tasarımı bölümünü okuyarak müziğini daha da profesyonelleştiren Aktay, çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor. Bununla birlikte zaman zaman Diyarbakır, Mardin ve çevre kentlerde konserler vererek kökleriyle bağını koparmıyor.

“Sanatla tanışmamın sebebi babamdı”

Berfin Aktay, müziğe olan ilgisinin en büyük kaynağının babası olduğunu ifade ediyor:

“Babam hem yazar, hem çalar hem de kendi şarkılarını söylerdi. Benim sanat çeşmem babamın kendisiydi. Onun izinden başladım. Evin içindeki kültür ve sanatı, ben onun çeşmesinden içtim.”

Bu sözler, Berfin’in sanatla bağının ne kadar içten, kişisel ve kültürel olduğunu gösteriyor.

Babadan kıza akan bir sanat çeşmesi

Berfin Aktay, hem akademik hem kültürel olarak yetişmiş bir sanatçı olarak, Kürt müziğine genç ve özgün bir soluk katıyor. Babasından devraldığı sanat mirasını, kendi sesi ve tarzıyla yeniden üretiyor. İstanbul’da sürdürdüğü çalışmalarına rağmen, Diyarbakır ve Mardin gibi şehirlerle kurduğu bağ, onun sanatında da derin izler bırakıyor.