Şanlıurfa’daki ünlü Balıklı Göl herkesçe bilinir; ancak Ankara’nın Polatlı ilçesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği bir diğer Balıklı Göl bulunuyor.
Polatlı Ilıca Köyü’nde yer alan bu göl, yalnızca doğal güzelliğiyle değil, tarihi ve mistik öyküleriyle de dikkat çekiyor.

Ilıca Köyü’nün tarihi derinliklerine yolculuk

Ilıca Köyü’nün geçmişi 1500’lü yıllara kadar uzanıyor.
Konar-göçer kabilelerin yerleşik hayata geçmesiyle kurulan köy, ilk olarak Ilıca suyunun çevresine kurulmuş.
Köy, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Yunan işgaline uğramış ve o dönem Haymana’ya bağlıyken, 1928 yılında Polatlı’ya bağlanmış.

Köyde ayrıca Roma dönemine ait bir höyük (antik yerleşim alanı) bulunuyor.
Bu höyüğün hemen yanı başında ise bugünkü Balıklı Göl yer almakta.

Balıklı Göl’ün mistik hikâyesi

Polatlı’daki Balıklı Göl, yöre halkı tarafından kutsal sayılıyor.
Gölün sularında yaşayan balıklarla ilgili anlatılan hikâyeler ise oldukça ilginç:

Halkın aktardığına göre, Sakarya Meydan Muharebesi ve Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında, göldeki balıklar gizemli bir şekilde kaybolmuş,
savaş sona erdiğinde ise bazıları yaralı bir şekilde yeniden ortaya çıkmıştır.

Bu olaylar, balıkların “koruyucu” ya da “manevi varlıklar” olduğuna dair inancı güçlendirmiştir.

Doğal güzellik ve manevi atmosfer

Bugün Balıklı Göl, sadece Ilıca Köyü halkı için değil, çevre yerleşimlerden gelen ziyaretçiler için de manevi bir durakhaline gelmiş durumda.
Ziyaretçiler gölün etrafında huzur buluyor, hikâyelere kulak veriyor ve doğanın sessizliğinde tarihle baş başa kalıyor.

Bîrnebûn Dergisi yazarlarından Fikret Yıldız, Balıklı Göl’ün hem tarihi hem de kültürel değerini Şoperêç için anlattı.