Konya’nın Kulu ilçesine bağlı Zincirlikuyu köyü, bozkırın kurak ve zorlu doğasıyla bilinir. Ancak bu topraklarda bir kişi, doğaya inat yeşilin umudunu yeniden yeşertiyor: Ziraat Mühendisi Mustafa Çakır.

Emeklilikten sonra gelen toprak sevgisi

Uzun yıllar devlet dairesinde görev yaptıktan sonra emekli olan Mustafa Çakır, doğup büyüdüğü topraklara dönerek 100 dönümlük bir tarla satın alıyor.
Bu tarlanın büyük bölümünü ise badem ağaçlarıyla donatıyor.
Kurak iklime rağmen meyvecilik yapmak, onun için hem bir tarım denemesi hem de bir çevre projesi.

Güneş enerjili sulama ile masrafları azalttı

Çakır, ağaçların sulama ihtiyacını karşılamak için modern bir yöntem kullanıyor:
Kuyudan çektiği suyu güneş panelleri ile çalıştırdığı sistemle ağaçlara ulaştırıyor.

“Burası çöldü, şimdi küçük bir ormana döndü”

Köydeki bu yeşil dönüşüm, yalnızca ekonomik değil, ekolojik bir kazanca da dönüşmüş durumda.
Çakır’ın diktiği yüzlerce badem ağacı sayesinde bölge artık yalnızca verimli değil, aynı zamanda daha oksijenli bir yaşam alanı.

“Bizim burada, çölde oturmak için bir gölge yoktu. Ama şimdi orman gibi oldu. Bir arkadaşım bana, ‘Sayende oksijeni biraz fazla alabiliyoruz, o da bizim için büyük kâr’ diyerek teşekkür etti” diyor.

Bozkırda umut yeşeriyor

Mustafa Çakır’ın hikâyesi, yalnızca bir ziraat projesi değil, umudun, emeğin ve bilginin bozkırla buluşmasıdır.
Kendi ifadesiyle bir “orman” kurmasa da, onun diktiği her ağaç geleceğe bırakılmış bir nefes anlamı taşıyor. 

Çakır, Kulu’nun çölünü oksijene dönüştürmenin mümkün olduğunu herkese gösteriyor.