
Heykeltıraş Bilge Kutlu: Derdimi sanatımla anlatıyorum
Nisan 23, 2025
Kavalın sesinde Orta Anadolu Kürtlerinin hikâyeleri
Nisan 23, 2025Merakı mesleğe döndü: 9 yaşından bu yana antikacı
Abdulkadir Ayus, tam 62 yaşında ve 9 yaşından bu yana antika eşyaların büyülü dünyasında yaşıyor.
Diyarbakır’ın tarihi dokusuyla özdeşleşen Suriçi Hançepek Mahallesi’nde doğan Ayus’un hikâyesi, merakla başlayıp bir yaşam biçimine dönüşen antikacılık serüveniyle dikkat çekiyor.
Çıraklıktan ustalığa: Ermeni Usta Anto ile başlayan yolculuk
Henüz 9 yaşındayken, mahallesinde yaşayan Ermeni bakır ustası ve antikacı Anto’nun yanında çırak olarak işe başlayan Ayus, tam 11 yıl boyunca bu işin inceliklerini öğreniyor.
Askerlik hizmeti sonrası, mahallelerinde kurulan bit pazarından topladığı antik eşyalarla kendi başına yola koyuluyor.
Dükkanından bir parça Diyarbakır geçmişi akıyor
Uzun yıllar Bağlar ilçesinde işlettiği antika dükkânını, doğup büyüdüğü mahallesine daha yakın olan Gazi Caddesi’ne taşıyan Ayus, artık her gün Diyarbakır’ın belleğini yaşatmaya çalışıyor.
Dükkânında bakır işlemelerden kilimlere, ahşap sandıklardan gramofonlara kadar yüzlerce tarihi eşya yer alıyor.
“Ermeni ve Kürtlerin işçiliği var, bu tarih kaybolmasın”
Abdulkadir Ayus, antikacılığı yalnızca bir ticaret olarak değil, bir kültürü koruma sorumluluğu olarak görüyor:
“Bu eşyaların çoğunda Ermeni ve Kürtlerin el işçiliği var. Bir tarihi koruyorum. Diyarbakır’ın tarihi kaybolmasın istiyorum.”
“Yabancı turistler geliyor, bakıp ağlıyorlar. ‘Bunlar bizim dedelerimizin el emeği’ diyorum. Ama buradakiler ilgisiz. Herkes kendi taşına, eşyasına sahip çıksın istiyorum. Eğer bu değerli eşyalar kaybolursa, biz de kayboluruz.”
“İnsan tarihini, dilini, kendini bilmezse; o insan, insan değildir.”